Bankalar Şirketlere Kredi Verirken Nelere Dikkat Eder ?

Bankalar Şirketlere Kredi Verirken Nelere Dikkat Eder ?
Bankalar Şirketlere Kredi Verirken Nelere Dikkat Eder ?

Nasıl ki toplumdaki bütün bireylerin para ihtiyacı banka ihtiyaç kredileri ile gideriliyorsa, tüzel kişilikler, şirketler ve kurumsal yapıların da zaman içerisinde para ihtiyacını bankalardan karşıladığını görebiliriz. Şirketlerin ihtiyacı daha üst düzey rakamları temsil ederken, elbette ki bu yüksek kredileri talep etmek için belli koşulların oluşması gerekir. 

Şirketin kaynakları, işlevselliği ve ticari hacmi, burada önemli bir yer tutarken, bankalar nezdinde güven kazanması adına, şirketin çalışmalarıyla birlikte kendini ispatlamış olması büyük önem taşıyacaktır. Çalışan sayısı, geçmişi, hesap defterleri ve pek çok dikkate alınması gereken unsur, işletmeye açılacak kredinin miktarını belirlemede etkili olacaktır. Esasında işletme daha önce bankacılık işlemleri ve kredi kullanımı konusunda tecrübe yaşamışsa, elbette ki bankalar tarafından bu girişimlerin değerlendirilmesi çok daha objektif sonuçlar ortaya koyacaktır.

Başvuru ve kredi onayında geçen süre itibariyle, bankaların gerekli araştırmalar yapmaları, yüksek meblağ tutarındaki kredilerin ödenmesinde esastır. Hiçbir banka parasını sokağa atmak istemez. Özellikle batık durumu ve iç açıcı olmayan çalışma sistemi ile birlikte, pek çok şirketinde kredi için başvurduğu bilinmektedir. Bir iflasın eşiğinde olan işyeri veya işleri iyi olup potansiyeli yüksek olan bir iş yerini aynı kategoriye koymak mümkün değildir. 

Bireysel krediler, taşıt, ya da ev kredisi gibi miktarların aksine, işyerlerinin taleplerinin daha yüksek olduğu gözlemlenmektedir. Elbette ki bankalarda bu yüksek yatırım gerektiren kredi miktarını karşılama konusunda hassas davranmalı ve gereken araştırmaları yapmalıdırlar. Bankaların şirketlerden istedikleri teminat, gerekirse ipotek ve diğer diğer unsurlar ön plana taşınırsa, kredi sürecinin hızlanacağını söylemek mümkündür. Yüksek bir meblağı anında kredi şeklinde çıkarmak, elbette ki bazı sakıncaları da beraber getirecektir. 

Asla yaş tahtaya basmak istemeyen bankacılık sektörü, tek bir bireyin bireysel ihtiyaç kredisini özen gösterdiği gibi, şirketlerin bu konudaki isteklerine elbette ki çok daha fazla özen gösterecektir. Aslında her iki taraf için de kazançlı bir anlaşma olsa da taksitler ve geri ödeme konusunda endişe duyan bankacılık işletmesinin, bu krediyi zora sokması ve yokuşa sürmesi de gayet olağandır. Oysaki şartları yerine getirildiği zaman, işverenlerin de oldukça yüksek meblağ oluşturan kredilerden yararlanması mümkündür.

Bankalar şirketlere hangi ölçütlere göre kredi verir, bu da mevcut çalışmalarla çok daha kolay anlaşılacaktır. Aslında ticari krediler konusunda devletinde önemli çalışmaları olup, hibe ya da faizsiz destekli kredilerin esnaf ve tüccarlara önemli avantajlar getirdiği bilinmektedir. Fabrikalar, ticaret merkezleri ve büyük iş yerleri, kredi konusunda elbette ki çok daha avantajlı seçeneklere sahip olmalıdır. 

Esasında burada şirketin ticari hacmi, son yıllardaki durumu ve geleceğinin az çok belli olması, bankaların kredi verme konusundaki kriterlerin oluşturacaktır. Gerekli güven ortamı oluştuğu zaman, pek çok bankanın işletmelere kredi açma konusunda daha istekli olacağını gözlemlemek de mümkündür. Oldukça yüksek meblağ tutan kredilerin geri ödeme konusunda sorun yaşanmaması halinde, bankaların önemli olan da gelir kazandırdığının altını çizmek gerekir.  

Yorumlar